Euro 2024

[kerasus]

Portekiz maçını izleyemedim nöbetteydim. Zaten form durumuna göre değilde oynadığı takıma göre lobisine göre hal hatır icabı kadro kurulan takımdan bir beklentim yok. Bu akşam bile ara ara bakarım heralde. 

Yalnız yediğimiz malum golde herkes iki oyuncuyu topa tutuyor haklı olarak. Gerçi başta Altay olmak üzere ikisi de hiç sevmediğim topçular ama ben yine de sorunu topçular da aramıyorum  o pozisyonda. Türk futbolunun iki kronik sorunu birden ortaya çıknca gol yemek kaçınılmaz oluyor. 1. si kaleciye geri pas. Bizim Türk futbolunca anlamsız bir kaleciye pas hastalığı var. Heralde istatistik çıkarılsa Türk futbolunca kaleciye pasların tamamına yakını gereksiz paslaşmalardır. (Zaten toplam istatistiğin yarısını Keleşin takımları oluşturuyordur.) Keleş zaten kaleciyi resmen hücum organizasyonunun parçası görüyor. Mesela hızlı hücuma çıkarmıyız diye umutlanıp aleciye pasla sonuçlanan çok pozisyon biliyorum. Pozisyona gelirsek, yanında tehdit unsuru rakip oyuncu da yokken Samet'in tamamen sebepsiz yere kaleciye vermesi nedir? Ama eğer Altay saçmalamasa da o gol olmasaydı o geri pas doğru kabul edilecek ve üzerinde durulmayacaktı elbet. Oysa sorun Sametin geri pası aslında tamamen kronik bir sorun. Her maç onlarca kez yaptığımız ve normal karşıladığımız saçmalıklardan birisi. Sonra birinde gol olunca auvv. Geçiniz efendim. 2. si ise oyun zekası denen bir kavram vardır futbolda. Aslında futbol basit bir oyundur ama zekanı kullanırsan. Mesela uç örnek olacak belki bizimkiler için ama Messiyi tarihin en iyi futbolcusu yapan şey efsane yeteneği yanında futbol zekası. Hangi posisyonda hangi hareketi yapacağını biliyor. Pozisyona gelirsek, Samet geri pas vermeseydi kimse Altay'a sormayacaktı o poziyonda nereye gidiyordun hayırdır bilader diye. Sanırsın savunmadan topu alıp çalımlarla gole gidecek mq yerinde. Sen kalecisin, senden ektra beklentimiz yok. Tek yapman gereken kalede bekleyip gelen topları max. oranda kurtarabilmen. Çokta zeki olmaya gerek yok gibi görünse de herkes akıl edemiyor işte.