18.Hafta - K. Karabükspor 1 - 0 GİRESUNSPOR

[kerasus]

Başkanın bazı konularda tamamen karşısındayım ancak takımı frenleme vs muhabbetlerine inanmıyorum. Neden böyle birşey yapsın? Eline ne geçer? Başarı istemese neden bu kadar uğraşsın? Neden takımı ekonomik olarak düzlüğe çıkarmaya çalışsın? Olgun gibi beller anasını takımın gider. Bağlayıcı birşey mi var?
Süper ligin takıma nasıl ekonomik olanaklar sağlayacağını, şehrin nasıl büyük reaksiyon vereceğini bilmiyor mu sanki yönetim? Yani aksini iddaa etmek yönetimdekilerin zekasından şüphe etmek gibi geliyor.
Aynı şeyler basket takımı için de söylenmişti ancak sonra olanlar ortada.

Bu tip teoriler bence zarar getirir bize ve takıma. Yani oyuncu yerine koyun kendinizi böyle şeyler duydunuz nasıl motive olacaksınız? Ne uğraşıyoz o zaman demez mi?

nekadar eleştirirsem eleştireyim, niyet konusunda bozbağa kefilimdir denebilir. gerçekten çok iyi niyetli birisidir. tek düşüncesi takımı bir an evvel düzlüğe çıkarmak maddi olarak dahada güçlendirmek vs. ama eleştirdiğim nokta bunu uygulayış biçimi. çok iyi niyetli olabilir,peker gibi çakallarla isminin aynı cümle içerisinde kullanılması bile kendisine hakarettir belki. fakat küçük düşünüyor yani vizyon sahibi değil. yani takımın başarısızlığını istemek değilde, küçük düşünüyor. hani bakkaldan örnek vermiştik diye ordan devam edeyim anlaşılması için. bakkalı çok güzel işletiyor hatta süper market yapma büyütme şansı doğuyor fakat bu diyorki, "daha büyük marketin daha büyük derdi olur, az olsun benim olsun" mantığında hareket ediyor. 

buna geçmiş sezonlardan iki örnek verip bu sezon yapılanla devam edeyim. 2.ligde mehmet hoca gelip devre sonunda 10 puan toplayınca bir anda düşme hattına takımı play off hattının hemen arkasında bulduk. o zamanlar taraftar olarak tek düşüncemiz tıpkı bu sezon gibi, gerekli yerlere nokta transferler yaparsak play of yapabiliriz belki diyorduk. direk şampiyon olmanın ise şakasını bile yapamazdık o anlarda. yani transfer yapılsa bile en fazla play off hayali kurulurken malesef hiç transfer yapılmadı ve biz play off değil direk şampiyon olduk. transfer sezonu ise herzamanki klasik senaryolar vardı tabi klasik bozbağ acitasyonları falan. tahta kapalı paramız yok yardım eden yok vs vs. ama hepimizde biliyordukki bozbağ isteseydi bi şekilde halledebilirdi. ki takımın play off oynama ihtimali varkende mutlaka yapmalıydı. sonuçta transfer yapılmadığı gibi birde üstüne onurcanu satıp yedek kalecisizde bıraktı takımı. eraya kazara bi sakatlık olsa bi ceza durumu falan olsa yedeği bile yoktu. neyse sezon başladı biraz zaman geçti falan. bozbağ efendi bir açıklamasında itiraf etti zatenb, istesek tahtayı açardık ama X oyuncu (eski oyuncularımıdan ömermiydi onurmuydu herneyse) yanlış yaptı parasını hemen alamasın diye açmadık tahtayı dedi. yahu kadro eksikliğinden dolayı şampiyonluğu kaçırsak taraftarmı üzülecek kahrolacak yoksa senin o gıcıklık yapmaya çalıştığın oyuncumu? senin şampiyonluğu kaçırman çokta şeyindemi sanki eski oyuncunun. senin bu taraftara karşı sorumluluğun var, senin önceliğin ömerin onurun ne düşündüğü değil bu takımdır. kısacası bir tarafta takımın şiampiyonluğu (yani transfer yapmak) diğer tarafta ise oyuncu parasını alamasın diye gıcıklık yapmak(tahtayı açtırmamak). malesef bozbağın önceliği takımın şampiyonluğu değildi. dediğim gibi hepimiz biliyorduk zaten bozbağ istese mutlaka açardı tahtayı. ve tabiki o X oyuncu olayıda işin bahanesi. transfer yapmamanın anlamı play off şampiyonluk vs uğraşmamaktır. alt ligde kendi yağıyla kavrulmak. 

peki ya geçen sene? erkan hocayla takım puan sıralamsında yukarı tırmandıkça ve play off potasına yaklaşınca bozbağdan açıklama geldi. öncelikli hedefimiz ligde kalmaktır diye. hani son paragrafında demişsinya bunları duyan futbolcu motive olamaz, ne uğraşıyoruz ozaman demezmi diye. hah işte geçen sene aynısı oldu. o açıklamadan sonra futbolcu neden zorlasın kendini? ki zorlamadı zaten birdenbire düşüşe geçtik hem oyun olarak hemde skora yansıdı bu. play off potasının bayağı uzağında ama düşme hattıyla ise hiç ilgisi olmayan rahat bir konumda ligi bitirdik. kısaca çok net bir şekilde takım frenlendi geçen sene. bi satım temsilcisi düşün, 80 satış yapmış ve 100 e tamamlamaya çalışıyor. fakat o sırada patronu diyorki benim hedefim senin 50 satmandı. ee bu kişi bidaha çalışırmı daha çok satış yapmak için? kendini yormasına gerek varmı? işte bizim geçen seneki durumumuzda aynen bu. çünkü önceki seneden tecrübe etti, kendisi transfer yapmasa bile takımı frenlemedikçe gidip şampiyon olabiliyor. 

bu sene ise liderlik eşiğine kadar gelmişken açıkça diyemiyor hedef ligde kalmak diye. ama takımın oyununa bakılırsa geçen seneden bi fark yok hedef olarak. karabük maçında özellikle dikkat ediyorum bazı bölümlerde. mesela kendi yarı alanımızdan oyun kurmaya çalışırken. karabüklü oyuncular pres yapıyorlar bizimkiler bi sağ kanattaki oyuncu bi ortadaki oyuncu bi soldaki oyuncu derken yaklaşık 1 dakikaya yakın öyle amaçsız rastgele paslar yapıyorlar. sonra biri bundan sıkılıp topu rakip ceza sahasına şişiriyor rastgele. yahu 5 maçlık seri yaptığımız dönemde bizim hücum organizasyonumuz bu muydu? kim oynarsa oynasın arkadaş böyle bir oyun planıyla karabük deplasmanında kazanma ihtimalin varmı? erkan hocanın futbolu kesinlikle bu değil. 

tamam bazı hocalar sonradan düşüşe geçerler doğrudur. ama o ayrı bizim şuan yaşadığımız durum ise çok farklı bişey. hani lig ilerledikçe oyuncuların formsuzluğu olabilir, bazılarının mücadele gücü düşebilir, takım kondisyon sorunu yaşayabilir vs vs bi şekilde sebeplerle üstüste kötü sonuçlar alınabilir belki. zamanında denizli 1.lige ilk düştüğü sene açık ara liderken takımda bi düşüş oldu diye hamza hamzaoğlunu şutladi gerizekalılar. şimdi hamza hoca nerde kendileri nerde bi baksınlar bakalım. fakat bizim şuanki durumumuz farklı. biz resmen sahada doğru yaptığımız ne varsa hepsini değiştirdik. bizi diğer takımlardan ayıran + özelliklerimizin hepsini tersine çevirdik birdenbire. 

şimdi benim fikirlerime katılmayanlar çok net olarak, bozbağ en az bizim kadar şampiyonluğu istiyor bunun içinde elinden geleni yapıyor diyebilirler mi?