Kurban Bayramınız Mübarek Olsun
??KALEMİMDEN??
Ben Eski Bayramları İstiyorum…
Cezmi KOÇ
Arife günü yatağıma girmeden önce bayramlıklarımı başımın ucuna koyup zoraki uykuya dalardım. Bir an önce sabah olsa da babamla ve abimlerle erkenden kalkıp camiye gitsem diye düşünürken uykuya dalmak zor oluyordu.
Sabahın erken vaktinde anacığım önceden kalkar, herkesi kaldırır ve giyinmesine yardımcı olurdu. Sonra hep beraber caminin yolunu tutardık. Camimiz küçüktü, tıkış tıkış olurduk. Mahallenin tüm erkekleri o zaman bir arada olurlardı.
Huşu ile sabah ve bayram namazları kılındıktan sonra herkes camiden çıkar, tanış olan olmayan birbirleriyle bayramlaşırlardı. Biz çocuklar o zaman başlardık para toplamaya. Şimdiki çocuklar gibi para istemeye çekinirdik ama büyükler bizleri parasız bırakmamaya çalışırlardı.
Daha sonra ben, abimler ve babamlarla evimize giderdik ve annemizin hazırladığı kahvaltı sofrasında Allah ne verdiyse bir iştahla yerdik. O zamanlar günler uzun olduğu için oruç tutmak biraz meşakkatliydi. O Ramazan'ın ardında sabah kahvaltısını büyük bir iştahla yapmak normaldi.
Kahvaltıdan sonra evde herkes dağılırdı. Kimimiz oyun oynamaya giderdi, kimimiz de tanıdıklarla bayramlaşmaya. Bayramlar işte böyle geçerdi önceden.
Şehir dışına çıkmanın veya evden kaçmanın telaşı olmazdı, kim gelecek bizimle bayramlaşacak ya da biz kimlerin bayramını kutlamaya gidecek telaşı olurdu. O zamanlar şekerlerin tadı daha bir başka olurdu. Avuç avuç şekerlerimiz olmasa bile birer tane ağzımıza attığımız şekerler bize yeter de artardı bile.
Herkesin gülüşlerinde hiçbir sahtelik yoktu. Hep samimiyet vardı. Dostluğun gülüşü saçılırdı. Komşular birbirine bayramlaşma yarışındayken günümüzde ise ancak komşumuzu yolda gördüğümüzde bayramlaşıyoruz.
Artık baklavaları bile evlerde açmaz olduk. Kimselere kapıyı da açmaz olduk. Komşulukların dostluğu yerine televizyonların, internetin dostluğuna sığınır olduk.
Her şeyimiz sahteleşmeye başladı. Bakışlarımız olsun, gülüşlerimiz olsun, konuşmalarımız olsun. Karşı tarafa verdiğimiz samimi bir şeyimiz kalmadı. Ancak karşı tarafa pastanelerden hazır alınmış birkaç lokma baklava verebiliyoruz. Onu da kapıyı açabilirsek…
Haksızlık kɑrşısındɑ eğiImeyiniz; çünkü hɑkkınızIɑ berɑber şerefinizi de kɑybedersiniz. (Hz. AIi (r.ɑ))
|